Kalp-akciğer baypası, koroner anjiyoplasti ve diyaliz sırasında heparin ve diğer antikoagülanların izlenmesi için test yapılır
Aktive Edilmiş Pıhtılaşma Zamanı
Kalp-akciğer baypası gibi cerrahi işlemler sırasında pıhtılaşmayı önlemek için yüksek dozda heparin alırken heparin düzeyleri PTT testiyle takibe izin vermeyecek derecede yüksekse ya ya da tedaviyi takip için hızlı sonuç almak gerektiğinde test yapılır.
Kolunuzdaki venden alınan kan örneğine ihtiyaç vardır
Hayır
-
Nasıl kullanılır?
Yüksek doz heparinin, yoğun antikoagülasyon önlemler gerektiren, kalp baypas cerrahisi, kardiyak anjiyoplasti ve diyaliz gibi girişimlerden önce, esnasında veya hemen sonrasında etkisini izlemek için APZ testi kullanılır. PTT testinin klinik açıdan yararlı olmadığı veya çok uzun zaman aldığı durumlarda istenir. Bir kanama olgusunun aşırı antikoagülasyon mı yoksa pıhtılaşma faktörlerinin tükenmesine mi bağlı olduğunu belirlemeye yardımcı olmak için protrombin zamanıyla (PT) birlikte bazen APZ istenmektedir.
-
Ne zaman istenir?
Bir bolus başlangıç heparin dozunu aldıktan sonra, açık kalp cerrahisi veya yüksek düzeyde antikoagülasyon gerektiren başka bir prosedüre başlamadan önce APZ istenir. Cerrahi sırasında heparinle kararlı durum antikoagülasyonu elde etmek ve bu durumu sürdürmek için aralıklarla APZ ölçülür. Cerrahiden sonra hasta stabilize olana, heparin dozajı azaltılana ya ya da karşıt etkili bir ajanla nötralize edilene kadar APZ izlenir.
Ara sıra bir kanama atağı sırasında veya hastanın antikoagülasyon düzeyini tesbit etmek için APZ testi istenebilir.
-
Test sonucu ne anlama gelir?
APZ, saniyeler içinde ölçülür. Düzeyi ne kadar yüksekse pıhtılaşmayı engelleme derecesi de o kadar yüksektir. Cerrahi sırasında APZ düzeyi kişide kan pıhtıları oluşturmayacak şekilde alt sınırlar içerisinde tutulur. Bu alt sınırın tam olarak ne olması gerektiği konusunda yaygın bir kanı yoktur. Hastaneden hastaneye değişebildiği gibi bir ölçüde APZ’yi belirlemek için kullanılan yönteme de bağlıdır. Hastanın bu alt APZ sınırına ve kendilerine veriler heparin miktarına nasıl yanıt vermekte olduğunu değerlendirmek önemlidir. Pıhtılaşma veya kanama sorunları varsa dozajlar ve APZ’nının buna göre ayarlanması gerekebilir. Cerrahiden sonra hasta stabilize olana kadar APZ dar bir sınır (örn: 175-225 saniye) içinde tutulabilir.
-
Bilmem gereken başka bir şey var mı?
APZ ve PTTsonuçları birbirlerinin yerine geçmez. Örtüştüğü durumlarda (üst PTT ve alt APZ düzeyleri) aralarında zayıf bir bağlantı mevcuttur. APZ ve PTT sonuçları birbirlerinden bağımsız değerlendirilmelidir. Hastanın antikoagülan gerekliliklerini belirlemek, stabilize etmek ve daha sonra izlem aracını değiştirmek daha iyidir.
APZ, hastanın trombosit sayısı ve trombosit fonksiyonundan etkilenebilmektedir. Cerrahi sırasında etkinleşen trombositlerde sıklıkla işlev bozukluğu oluşmaktadır. Hem cerrahi hem de heparin tromositopeniye neden olabilmektedir. Kanın ısısı da APZ sonuçlarını etkileyebilmektedir. Mekanik filtrasyon ve oksijenlenmeye tabi tutulduğu için cerrahi sırasında kan soğuma eğilimi gösterir. Lupus antikorları ve pıhtılaşma faktörü eksiklikleri gibi edinilmiş ve kalıtsal durumlar da APZ sonuçlarını etkileyebilmektedir.
-
ACT testi laboratuvarda yapılır mı?